7 Nisan 2014 Pazartesi

NORMAL OLMAYANI NORMAL GİBİ KABUL ETMEK

NORMAL OLMAYANI NORMAL GİBİ KABUL ETMEK

  Hatırlarsanız  gezi olayları ile alakalı birçok söylemler oldu,haberler ve medyada farklı farklı algılar oluşturuldu.Birşeylerde terslik vardı ama nerede?Herkes kendine bu soruyu ve buna benzer soruları sordu.Türkiyede bir başbakan herşeye karışıyordu.İnsanların özel hayatına müdahale ve toplum mühendisliği yapıyordu.Bundan evveliyatı vardı aslında,sigara yasakları,içki ve alkol tüketimi ile alakalı düzenlemeler,kadınların özel yaşamı,Ailenin kaç çocuk doğuracağı vs.vs. buna benzer bir çok topluma baskı öngörüleri,toplumca milletçe birşeylerin normal gitmediğine inanırken bir yandanda
ONE MINUTE diyen bir başbakan nasılda efelendi diye kendi kendimilze övünürken aynı başbakan benim tepkim moderatöreydi diye geri vites yapınca noluyoruz dedik.
   
    Hal böyle iken topluma efe ve kabadayı gibi yaylana yaylana yürüyen ve buranın ağası  benim diyen bir başbakanın hayranı ve tutkunu olmaya veyahut yapay algılamalar empoze edilmeye başlandı,bir dünya lideridir algısı pompalandı,milletçe buna inanalımmı diye düşündük.Çünkü Başbakanın bir dediği bir dediğini tutmuyor,meydanlarda konuştuklarını 1-2 sene sonra demedim diye başka bir söylemle devm ediyordu.
böyle oluncada sanki bir Erdoğan başka bir Başbakan olgusu çıkıyordu meydana,

    Bir yandan inkar edilmeyecek yeni yapıtlar betonlaşmalar bir yandan yol yenilemeleri raylı sistemler iyi yapılan hizmetler,diğer yandan gözümüzle göremediğimiz bizden gizlenen orman ve ağaç katliamları,hepsi birarada giderken yatırım yapılan şehirler İstanbul ve Ankara gözle görülür nitelikte bir değişimemi gitti diye düşünürken,eğitim fiyaskosu çıktı ortaya malesef öğrenciler çocuklar eğitimde tam bir keşmekeşlik getiren sisteme dahil edildi 4+4+4 .
   
    Herşey Türkiye içindi Avrupa Birliğine girme kriterleri içindi,ama yıllar önce o Avrupa birliğine hakaretler savuran orası şer yeridir diyen yine başımızdaki başbakandı.
Avrupa Birliği müzakere sürecini kriterlerini aşama aşama geçeceğiz diye bizlere devamlı bilgi verisi yapıldı. medya bunu hep pompaladı.Gerçek olan şu idi O Avrupa Hristiyan topluluğu zaten söylüyordu "Türkiye bu tutumu ve İslam devleti olması özelliği ile asla Avrupa Birliğine giremez" şimdi soruyorum size bunca çaba niye Bazı Devletlerin gözünü boyamakmı?yada Karanlık odakların ülkemiz içersinde yarattığı yönetme algısındaki kaos planımı,Türkiye bir yandan aşağıdaki müzakere başlıklarına hazırlanırken biryandanda kendini sınıyordu.

3 Ekim 2005  3 temel madde
1- Kopenhag siyasi kriterlerinin istisnasız olarak uygulanması, siyasi reformların derinleştirilmesi ve içselleştirilmesi,

2- AB Müktesebatının üstlenilmesi ve uygulanması,

3- Sivil toplum diyalogunun güçlendirilmesi ve bu çerçevede hem AB ülkelerinin kamuoylarına, hemde Türkiye kamuoyuna yönelik olarak bir iletişim stratejisinin yürütülmesi.

   Türkiye AB yolunda ilerken,bir yandanda kabul olmayan süreçlerede giriyordu.
Demokrasi ve hukukun kaybolduğu,baskının ve baskı realitesinin getirmiş olduğu ters orantıyı halka öyle empoze ettiki başbakan bu algı yöntemi ile milleti kendisine daima haksızlık yapan bir karşı olguyu hedef gösterdi.Bu algılatma psikolojisini iyi yapıyordu.Nitekim 17 Aralık operasyonları ile herşey günyüzüne çıkmaya başladı.Birilerinin gerçek ideolojisi günyüzüne çıkıyordu.
   
    Bir yandan camia bir yandan hükümet birbirlerine atıf yapar gibi Türkiyede acayip ve görülmemiş sahneler yaşatıyordu.Türkiye Yüzyılın Yolsuzluk Ve Rüşvet operasyonu ile sarsıldı.Adeta 9,99 luk deprem etkisi oldu.Türkiyede 4 bakan bir iranlı acem uşağının
elinde oynattığı piyon olmuştu sanki,Gencecik İranlı çocuk üstelik burada birde ebru kızımızı aldı enişte oluyor,ve dünyanın parasıyla oynuyordu,bakanlara bağış yapıyor,Üst kademedeki bürokraklara hediyeler alıyor,bağış yapıyor yine bağış yapıyordu.Bu bağışlar bitmek bilmiyordu.

  Türkiye geneline yayılan bu bağışlar işbankası genel müdürü ile patlak verirken olay çok vahim yerlere doğru uzanıyordu.Malesef Türkiye 2002 deki halkın bıktığı hortumcuların başka bir versiyonuna virus hastalığına yakalanmıştı.Rüşvetttttt
 
    Türkiye rüşvet skandalı ile kendi kendini sınadı adeta, işadamları sanayiciler sanki rüşvet vermek için sıraya girmiş İstanbul ve Türkiyedeki bazı araziler ve yerler peşkeş çekilmişti.Bunlarla yüzleşmeye hazırlanırken yukarılardan biryerlerden bunların düzmece olduğu,görüntü ses kayıtlarının montaj olduğu ve santaj olduğu millete anlatılıyordu.Adeta seferberlik başlamıştı il il şehir şehir dolaşılıyor bunlara inanmayın bunlar sizi kandırıyorlar deniliyordu,Üst üste savcı ve hakimlerin emniyet müdürlerinin yerleri değişiyor,belli bir kitle hedef alınıp topluma kin ve nefret tohumları aşılanıyordu

    Oysa bunları böyle yapmaya gerek varmıydı?Kesinlikle hayır montaj diye iddia ettiğin tapeler ve ses kayıtları görüntülerin sahte olup olmadığı bilirkişi uzmanlarına gerekli kurumlara gönderilir, bu olay hemen çözülürdü.Hiç de öyle yapılmadı bunlar düzmece montaj dendi ve öylece halka yutturuldu gibi bir olay oldu.Ya halk yuttu,yada yutar gibi yaptı.Bunu zaman gösterecek.Çünkü gerçekten normal olmayan şeyler normal olmaya başladı,insanlar ahlaki değerlerini sınar hale geldi.Çalmanın çırpmanın sanki çok doğru ve normalmiş gibi olması halk arasında konuşulmaya vede kendi aralarında forum oluşturmaya kadar gitmesi hiç de normal değildi.Çünkü halk; çalarsa onlar çalsın başkası çalmasın  imajını yarattı.Sanki diğerleri gelse çalmayacakmı?olgusu oluştu.Yahu 1 dakika
neler oluyor?neler söyleniyor?bu millete ne oluyor? demeye başladık

      Çünkü Türkiye tarihinde ilkler yaşanıyordu,ahlaksızlık ortamı normal birşeymiş gibi algılanıyor ve Yerel yönetimlere ve Devlet kadrolarına gelen seçilmişler çalma çırpma için geliyordu algısı had safhaya çıkmıştı.Ve istiklal mücadelesi seçime yansıdı.Halk sandıkta azda olsa istenilen sonucu göstermek için çabaladı,ama sanki yine biryerlerde eksiklik vardı.%44.9 yerel seçim genelleme oranı başbakanı her nekadar tatmin etse gibi görünsede çaktırmıyordu.Son derece tehlikeli bir rakam bir önceki genel seçim oranının altında bir rakamdı % 51 lik bir orandan aşağı gerileme vardı.Bunu okuyamayan AK parti seçmeni kendini görevimi yaptım diye teselli ediyordu.Başarı naraları atıyorlar,en azından yerel yönetimler olarak başarılarının tadını çıkarıyorlardı
    Ama gerçekler ortada rakamlar ortada üstelik kürtlerin desteği istanbulda tartışılmaz bir unsurdu işin sırrı olan sırrı süreyya gibi %44,9 lik oranın içinde sırrıının hdp side iş görmüştü.hal böyle iken ileriye yönelik neler olacak daha çoook şeyler göreceğiz.

Neyse konuyu fazla dağıtmayayım
Ana başlık neydi?  NORMAL OLMAYANI NORMAL GİBİ KABUL ETMEK

Evet bu ülkede normal olmayan şeyler normal gibi kabul edildi.
birde şunu hatırlatayım belli bir kitlenin ileri sürdüğü denilen tapeler ve ses kayıtlarına montajdır sahtedir bunlar diyenler Suriye ile alakalı güvenlik toplantısının ses kayıtlarını sızdıran yine aynı kitlenin bu durumuna sızdırdığı iddia edilen tape için ses kaydı için hiçde sahte veya montaj demedi.Gerçek olduğunu kabul etti yani
ÇOK TUHAF DEĞİLMİ? :))

saygılarımla
Erkan MACİT
7-4-2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder