7 Aralık 2014 Pazar
DEĞİŞEN ORTADOĞU POLİTİKASI
Ortadoğu'da 10 yıldır kendi sınırlarını bile kontrol edemeyen bir Türkiye düşününün ki; şu anki
konumununda pek bir farkı yok, ama bugün konuma göre durumlar daha farklı diyebiliriz.
Nasılmı? Aslında herşey durum değişikliği sebebi ile ortaya çıkıyor. Sınırlarımıza yakın ülkelerde
savaşlar olup kan gövdeyi götürür iken; ve bu ölen insanlar ise bir şekilde bize yakın, öldürende öyle ama
biz her defasında şunu açıklarız; Ortadogu' da sınır bütünlüğü yani hakim ülkeler bölünme istiyor iken
biz dış politika olarak; istemiyoruz politikasını savunduk. Bu topraklarda bütünlüğün bozulmaması adına
girişimler yaptık. Yani neymiş efendim toprak bütünlüğü meselesi imiş birde bu konu bizim kırmızı
çizgimiz gerçi kimsede bu kırmızı çizgilerimizi takmıyordu ya olsun,
Değişen tutum , 2011 de oldu paradigma değişime uğradı. Bu değişimin daha öncesi de var ama ; son
nokta 2011 dir devletin tehlike algısı degişti. Yani Abdullah Öcalanin bir işareti ile de pekişti artık
Türkiye ortadogu' da kimsenin toprak bütünlügünü desteklemiyor aksine, parçalanmasını istiyor. Öyle
kırmızı çizgiler felanda yok, parçalanırsa , parçalansın hatta iyi de olur . Düşüncesi ile hareket eden bir
tutum var. Bugüne kadar bu konuda aksini düşünen, ve her defasında toprak bütünlüğü derdine düşen
Türkiye'nin bu tavrı bölgede tam bir şok etkisi yaratmıştır. Bunu bir meydan okuma gibi tehdit gibi
algılanmasını istedi. Bu belkide dünyanın ortadogu' da planları olan, aktif rol alan diğer ülkelerin
hepsinde şok etkisi yarattı.Başta ABD olmak üzere İngiltere dahil olmak kaydıyle Almanya ve hatta Fransa
Tüm istihbari bilgiler dahilinde Türkiye'nin dış politikası bir değişime girdi.
Peki ne olacaktı? bundan sonra Türkiye elbette ortadoğu' da bir işgal yapamaz, buna dünya izin vermezdi
ama ortaya çıkacak en küçük bir parçalanma olgusu olursa, derhal destekler parçalanmasına izin verir ve
o bölgede uzun yıllar ortağı olan kürtlere buyrun diyebilirdi. Bunu yaparakda kendi içindeki sıkıntıyı da
kısmen ortadan kaldırabilirdi. Ve öyle de yaptı. Irak bu şoku atlatamadı. Türkiye' nin paradigma
degişikşigi İran ve Irak üzerinde etkili oldu. Ve ilk sorun Irak' ta başladı.
Türkiye' nin askerinin başına çuval geçirildiği ; günden bu yana desteklenen illlegal örgütler ve bir anda
bir anda ortaya çıkan Işid. Ortalık karıştı,kan gövdeyi götürdü. Işid elbette Saddam' ın ve Türkiye' nin
büyütüp beslediği bir örgüttür bunu herkes bilir ama kimse ses etmez,Işid bir sonuçtur. Yapılan zulmün
sonucudur bu sonuca herkes katlanacak düşüncesini doğurdu.
Şimdi ortadoğu' da Türkiye 100 yıldır ilk kez bir oyun kurdu ve bu oyun en az 10 yıl sürer kazanan ise
elbette Türkiye olmalıdır. Çünkü sıkıştığı bir anda oyunu açtı, ve sıkışıklıgı giderdi. O bile yeter; Ama
daha çok şey olacak gibi, çünkü Türkiye artık kürtleri müttefik diye anıyor. Suriye bitmiştir, Irak ise 4
parçaya bölündü. Artık Türkiye'de yaşayan kürtler ise biraz burukda olsa
İmralı' daki zatın işaret ettiği Irak' ın bir bölümü Suriye' nin bir bölümü alınarak ortaya çıkacak büyük
Kürdistan' la yetinmiş durumda gözüküyor. Burada hamle yapmayan tek bölge Avrupa sanırım Avrupa
mevcudu korumanın peşinde, Türkiye' nin Rusya ile tavrını gördü ama çaktırmıyor .
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)